Tarih: 19.03.2023 09:00
Kendisini görür görmez kafanızı hemen öbür yana çevirmenize neden olacak kadar sevimsiz birisini tanıyor musunuz? Hayatınızda, sadece adlarının geçmesi bile gözünüzde olumsuz bir imajın canlanmasına yeten, kendileriyle anlaşması olanaksız kişiler var mı?
Hüküm Vermeyin
“Birçok insan düşündüğünü sanar, aslında yaptıkları sadece önyargılarını yeniden düzenlemektir.”
-WILLIAM JAMES
İnsanlar hakkında; görünüşlerine, usullerine, kendileriyle yaşadığımız deneyimlere ve o tür insanlara ilişkin ön kabullere dayalı olarak hüküm verme eğiliminde oluruz. Bu doğal eğilimi aşmak iletişimin en güç yanlarından biridir.
Bir yönetici hüküm verme tuzağına nasıl düştüğünü şöyle anlattı: “Kendimi suçlu görüyorum. Elemanlarıma hep; Sorun Üretici, Problemli Çocuk, Sulu Göz, Cadı gibi adlar takardım. Sorun Üretici odama geldiğinde hemen kavga etmeye hazırlanırdım. Telefon eden Problemli Çocuksa, gene hangi felaketle karşılaşacağımı düşünürdüm. Şimdi, insanların üstüne bu şekilde çizgi çekmenin doğru olmadığım anlıyorum, ama ben de bu adları havada bulmadım, bunları hak ediyorlardı. Bu tutumu sürdürmemin önüne nasıl geçebilirim?
Onlara Bir Şans Tanıyın
“Görüşlerini hiç değiştirmeyen, yanlışlarını hiç düzeltmeyen, yarın bugünden daha bilge olacak değildir.” - TYRONE EDWARDS
Edna Ferber, “Kapalı bir akıl ölmekte olan bir akıldır” derken bu fikri değişik bir biçimde dile getiriyordu. Her duruma kapalı değil açık bir kafayla yaklaşın. Karşınızdaki kişinin ne demek istediğini, o sözlerini bitirinceye kadar bilemeyeceğinizi kabul edin. Bir hüküm vermeden sözlerini tamamlamasını bekleyin. Bunu nasıl yapabilirsiniz? Şu dört sözcüğü aklınızdan hiç çıkarmayın: “Onlara bir şans tanıyın.” Kendisinden hoşlanmadığınız için birisine kapandığınızı hissettiğinizde hemen bu dört kelimelik sözü hatırlarsanız, o kişi hakkında hatalı değil kesin sonuçlara varabilirsiniz. Sorun çıkaranları zihninizden silmek yerine açık bir kafayla dinleyin. Sizi şaşırtabilir ve beklenmedik şekilde hareket edebilirler. Eğer onlara bir şans tanımazsanız bu farklı davranışa tanık olamazsınız. Eğer Sulu Göz gerçekten sızlanıp duruyorsa, bu kişinin fikirlerini daha baştan reddetmek yerine, getirdiği yorumlara içkin erdemlerine dayalı yanıtlar verebilirsiniz.
Nitelendirmelerinizi Gevşetin
“İnsan ne kadar çok hüküm verirse o kadar az sever.” - HONORÉ DE BALZAC
Sevgi mi, Nitelendirme mi?
“Hoşgörü, başkalarının inanç, uygulama ve alışkanlıklarını, onları mutlaka paylaşma ya da kabul etme gereği olmadan, anlamak için gösterilen olumlu ve nazik çabadır.”
- JOSHUA LIEBMAN
Etnik düşünce kalıpları özellikle zehirleyicidir, çünkü bu tür ön kabullere sahip insanlar duydukları her şeyi önyargılarına uyacak ve bunları destekleyecek şekilde çarpıtırlar. Kari Menninger’e göre, “Korkular bize öğretilmiştir, istersek onlardan kurtulmayı da öğrenebiliriz.” Eğer önyargıların çocukluğunuzda size öğretilmiş olduğunu bilirseniz, isterseniz onlardan kurtulmayı da kendinize öğretebilirsiniz. İnsanların size anlattıklarını aktif bir şekilde dinleyin ve sonuçlarınızı eski tutumlara ve aceleci ilk izlenimlere değil, onların söylediklerine dayandırın. Kalıp ve önyargılara takılıp kalbinizi ve aklınızı insanlara kapatmayın. Eğer amacınız insanları nitelendirmek değil de sevmekse, onlara bir şans tanıyın.
“Çatışma kontrol uğruna verilen bir mücadeledir.” - TONGUE FU DÜŞÜNCESİ