Tarih: 15.03.2023 09:00
Birisi abartılmış kelimeler kullandığında ne hissedersiniz? “Beni hiç dinlemiyorsun?” “Hep geç kalıyorsun.” “Her şey senin istediğin gibi olsun istiyorsun.” Aşırı sözler aşırı tepkileri kışkırtır. Gibran’m da belirttiği gibi, herkes, bütün, her zaman ve hiç kimse gibi kuvvetli kelimeler genellikle hakikate dayalıdır. Hakikat abartıldığında diğer kişiler kendini kaybeder, ya hep ya hiç nitelendirmelerini adil bulmayarak şiddetle protesto eder ve hemen istisnalara işaret etmeye başlarlar.
Somut mu Öznel mi?
“İletişimde kesinlik önemlidir; yanlış ya da eksik anlaşılan bir kelimenin düşüncesiz ani bir eylem kadar çok felakete yol açabildiği şimdiki pamuk ipliğine bağlı dengeler çağında bu çok daha önemli hale gelmiştir.” - JAMES THURBER
Tartışmalarınızı öznellikten koruyup nesnel kılabilmek için gözlemlerinizi somut gerçek yaşam olaylarına dayandırın; “Kediye yemek vermeyi her zaman unutuyorsun. Açlıktan ölsün mü istiyorsun?” türünden kesin olmayan bir itham öfkeli bir tepki yaratacaktır. İfade iki kere kışkırtıcıdır, çünkü aşırı sözcük aynı şekilde aşırı bir sonuçla bağlantılıdır. Oysa çocuğunuzun kediye yemek vermemesinden şikâyetçi olmak bir şeydir, onu kediyi sevmemekle itham etmek başka bir şey. Öfkeli bir itirazla karşılaşacağınız kesindir.
İthamların Çevresinden Dolaşmak mı, Uzun Uzadıya Yanıtlamak mı?
“Bilgelik sanatı, neyi görmezden gelmek gerektiğini bilme sanatıdır.” - WILLIAM JAMES
Sandor Minab, “Nasıl bir insan olduğumuzu, görmezden gelmeyi tercih ettiğimiz şeyler kadar çok belirleyen başka bir şey yoktur” diyor. Rita, hakaret içeren tembel sözcüğünü duymazdan gelmeyi tercih ederek konuşmayı somut çözümlere yöneltebilir. Şöyle diyebilir: “Dairemizi nasıl temiz tutabileceğimizi tartışmak istiyorsan, bunu seve seve konuşmaya hazırım.”
Dehşet Dolu Sözcükler Felakete Yol Açar
“Hayatımda çok felaket acısı çektim. Çoğu hiçbir zaman gerçekleşmedi.” - MARK TWAIN
Hans Selye şunu bulmuştur: “Strese yol açan olaylar değildir, stresin nedeni sizin olaylardan yorumlayış tarzımızdır.” Aşağıdaki diyagram size bunun nasıl işlediğini gösterecektir.
FİZİKİ OLAY- DUYGULAR
Fiziki olaylar (örneğin ayak parmağınızı incitmeniz, soğuk suya atlamanız) doğrudan duygu üretirler. Ne olduğunu düşünme ya da deşifre etme ihtiyacı duymazsınız. Parmağınız acır. Bedeniniz ürperir.
BÜTÜN ÖTEKİ OLAYLAR
• DEĞERLER
• DÜŞÜNCELER
• BEKLENTİLER
• ALIŞKANLIKLAR VE SÖZCÜK HAZÎNESİ
• DENEYİM
DUYGULAR
Duygularınız Olgulara Uygun Olsun
“Kendi başına iyi ya da kötü olan bir şey yoktur, bunu düşüncelerimiz yapar.”
- WILLIAM SHAKESPEARE
Lügatimize ne kadar da çok şiddet dolu olumsuz sözcük girdi! Bu olumsuz imajların sinsi etkisi insanları, Galsworthy’nin “havaya zindanlar kuranlar” olarak tarif ettiği karamsarlar haline getiriyor. Daha çok olumlu imajlar kullanmaya özen gösterirseniz, o zaman kendi inşa ettiğiniz zindanlardan dışarı tırmanabilir ve dünyanın ne kadar harika bir yer olduğunu görebilirsiniz.
“Bir dost, bizi gerçekten anlayan, sorunlarımızı gözden geçirirken bize kulak verme sıkıntısına katlanan bir kişi, dünyaya bakışımızı bütünüyle değiştirebilir.”
- ELTON MAYO