Birisi abartılmış kelimeler kullandığında ne hissedersiniz? “Beni hiç dinlemiyorsun?” “Hep geç kalıyorsun.” “Her şey senin istediğin gibi olsun istiyorsun.” Aşırı sözler aşırı tepkileri kışkırtır. Gibran’m da belirttiği gibi, herkes, bütün, her zaman ve hiç kimse gibi kuvvetli kelimeler genellikle hakikate dayalıdır. Hakikat abartıldığında diğer kişiler kendini kaybeder, ya hep ya hiç nitelendirmelerini adil bulmayarak şiddetle protesto eder ve hemen istisnalara işaret etmeye başlarlar.
Birisi ricanızı reddederse ne hissedersiniz? Örneğin, “Ücret çekimi biraz erken alabilir miyim? Hafta sonu Los Angeles’a gideceğim” diye soruyorsunuz ve şefiniz kabaca yanıtlıyor: “Hayır, alamazsınız çünkü bordro daha henüz onaylanmadı.” Hayır ve alamazsınız çünkü sözcüklerinin nasıl yüzünüze kapatılan sözel kapılar gibi olduğunu görüyor musunuz? Bu sözcükler sizinle öteki kişi arasında bir karşıtlık ilişkisi doğurmaktadır, çünkü istediğinizi vermemektedir.
Birisi abartılmış kelimeler kullandığında ne hissedersiniz? “Beni hiç dinlemiyorsun?” “Hep geç kalıyorsun.” “Her şey senin istediğin gibi olsun istiyorsun.” Aşırı sözler aşırı tepkileri kışkırtır. Gibran’m da belirttiği gibi, herkes, bütün, her zaman ve hiç kimse gibi kuvvetli kelimeler genellikle hakikate dayalıdır. Hakikat abartıldığında diğer kişiler kendini kaybeder, ya hep ya hiç nitelendirmelerini adil bulmayarak şiddetle protesto eder ve hemen istisnalara işaret etmeye başlarlar.
Birisi ricanızı reddederse ne hissedersiniz? Örneğin, “Ücret çekimi biraz erken alabilir miyim? Hafta sonu Los Angeles’a gideceğim” diye soruyorsunuz ve şefiniz kabaca yanıtlıyor: “Hayır, alamazsınız çünkü bordro daha henüz onaylanmadı.” Hayır ve alamazsınız çünkü sözcüklerinin nasıl yüzünüze kapatılan sözel kapılar gibi olduğunu görüyor musunuz? Bu sözcükler sizinle öteki kişi arasında bir karşıtlık ilişkisi doğurmaktadır, çünkü istediğinizi vermemektedir.